1. FecR-i ati dönemi
2. Meşrutiyetten sonra 1901’de Servetifünûn Topluluğunun dağılmasından sonra edebiyat dünyasında bir boşluk oluştu. Bazı genç sanatçılar, bir edebi topluluk oluşturmak için bir araya geldi. Bu gençler, Fecriati Topluluğu adı altında toplandılar. Sanat görüşlerini bir beyanname ile ortaya koydular. Topluluğa ad olarak sunulan “Sinâ-yı Emel” (ideal zirvesi) beğenilmeyerek Faik Ali’nin teklif ettiği Fecriati (geleceğin aydınlığı) ismi kabul edilmiş, Faik Ali başkanlığa seçilmiştir.
Temsilcileri: Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip Yöntem, Tahsin Nahit, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Müfit Ratip, Faik Ali, Celal Sahir, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Emin Bülent Serdaroğlu, İzzet Melih…
Şu sanatçılar Fecriati Topluluğu dağıldıktan sonra Milli Edebiyat hareketine katılmıştır: M. Fuat Köprülü, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi, Şahabettin Süleyman.

2. Fecriati Topluluğu Bildirisi
❑ Sanat şahsi ve muhteremdir.
❑ Edebiyatın önemi halka anlatılmalıdır.
❑ Edebiyat ve fikir alanında konferanslar düzenlenecektir.
❑ Faydalı eserlerden oluşan bir Fecriati Kütüphanesi oluşturulacaktır.
❑ Topluluk dil ve edebiyatın gelişimine hizmet için kurulmuştur.
❑ Batı’nın edebiyatını Doğu’ya, Doğu’nun edebiyatını ise Batı’ya tanıtacak

3. Fecriati Topluluğu
Anlayış Sanat şahsi ve muhteremdir.
Kimden etkilenildi? Fransız edebiyatı
Akım Şiirde sembolizm, empresyonizm; roman ve hikâyede
realizm, natüralizm
Nasıl Eleştirildiler Türk edebiyatına herhangi bir yenilik getiremediler.
Ölçü Aruz ölçüsü kullanıldı.
Dil Ağır ve süslü bir dil kullandılar.
Amaç Fecriati kütüphanesi oluşturmak, herkese açık konferanslar
düzenlemek, Batı ile Doğu arasında köprü kurmak
İlkler Bildiri (Beyanname) yayınlayan ilk topLuluk

4. Ahmet Haşim
Edebiyatımızda akşam şairi olarak bilinir.
❑ Sembolizm ve empresyonizmden etkilenmiştir.
❑ Şiirlerinde imge ve iç ahenk oldukça fazla ve başarılıdır.
❑ Haşim’e göre şiir anlaşılır olmaktan çok duyulmak içindir.
❑ Şiirlerinde en sık kullandığı nazım biçimi serbest müstezattır.
❑ Tüm şiirlerini aruz ölçüsü ve ağır bir dille yazmıştır.
❑ Hece ölçüsü için köylü vezni der.
İlk şiiri Hayal-i Aşkım’da Fikret ve Şahabettin’in tesirleri görülür.
❑ Şiirlerinde dış dünyaya ait gözlemlerinin, iç dünyasında yarattığı izlenimleri
yansıtmıştır.
Eserlerinde yaşanılan hayattan uzak, tamamen hayali bir aleme sığınma isteği
görülür. (O Belde şiiri)
❑ Poetikasını (şiir hakkındaki düşüncelerini) Piyale’nin ön sözünde açıklamıştır.
❑ Fıkra, sohbet ve gezi yazısı türlerinde de başarılı olan Haşim, bu eserlerinde
daha sade bir dil kullanmıştır. Yer yer mizahlı bir üslubu vardır.
❑ Şiirlerinde genellikle akşam, gurup, şafak, gece, göller gibi imgeler kullanmıştır.
❑ "Bir edebi eserin değeri her kişiye göre ayrı bir yoruma meydan
vermesindedir." demiştir

5. ❑ Şiirin asıl özelliği duyulmaktır.
❑ Şiirin doğduğu yer bilinçaltıdır.
❑ Şiirde musikî anlamdan önce gelir.
❑ Şiir bir hikâye değil sessiz bir şarkıdır.
❑ Şiirin dili "musiki" ile söz arasında sözden ziyade musikîye yakın’dır.
❑ Şiirdeki bu dil "bir açıklama vasıtası olmaktan çok bir telkin aracı"dır.
❑ Şiirde anlam bulmak için şiiri deşmek, eti için bülbülü öldürmek gibidir.
Merdiven, O Belde, Bir Günün Sonunda Arzu, Karanfil, Karanlık,
Bir Yaz Gecesi Hatırası, Akşamlarım, Şafakta
❑ Şiirlerinde genellikle akşam, gurup, şafak, gece, göller gibi imgeler kullanmıştır.
❑ "Bir edebi eserin değeri her kişiye göre ayrı bir yoruma

6. Nesl-i Âti (Nayiler)
❑ Edebiyatımızı Doğu ve Batı taklidi olmaktan kurtarmak
isteyen gençlerden oluşur.
❑ 13. yy. şiirleri gibi içten söyleyişi yakalamayı amaçlarlar.
❑ Hamdullah Suphi bu gençler için "Fecriati’nin devamı" der.
❑ Şahabettin Süleyman da onları "Nayiler" diyerek tanıtır.
• Hakkı Tahsin
• Enis Behiç
• Halit Fahri
• Orhan Seyfi
• Selahattin Enis
• Hasan Sait Mevlevi
• Ali Naci
• Hıfzı Tevfik
• İsmail Zühtü
• Tahsin Nihat
• Yakup Salih